Türkiye’deki memelilerin yüzde 70’i bu koleksiyonda
SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Fen Fakültesi’nden Prof. Dr. Salih Doğramacı Göğüslü Hayvanlar Koleksiyonu’nda Türkiye’deki göğüslü hayvanların yüzde 70’i temsil ediliyor. Yaklaşık 53 yıllık bir tecrübeye sahip olduğunu belirten Öğretim Üyesi Prof.
İlk örnekleri Prof. Dr. Prof. Dr. Salih Doğramacı’nın ‘Prof. Dr. Salih Doğramacı Göğüslü Hayvanlar Koleksiyonu bilimsel araştırmalara ışık tutuyor. Koleksiyonun Türkiye’den ve yurt dışından bilim insanları ve araştırmacılar için değerli bir kaynak oluşturduğunu belirten Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Haluk Kefelioğlu, “Bu koleksiyon, Anadolu’da yaşamış tüm memelilerin gelecek nesillere aktarılması ve dünya bilimine katkı sağlaması açısından önemli bir bilimsel çalışmadır.”
TÜRKİYE’DE YAKLAŞIK 160 MEMELİ TÜRÜ VARProf. Salih Doğramacı Memeli Koleksiyonu’nun Türkiye’nin en büyük memeli koleksiyonu olduğunu söyleyen Prof. Türkiye’de yaklaşık 160 memeli türü var.Buna denizlerde yaşayanlar da dahildir.İçinde bulunduğumuz müze bu anlamda Türkiye’nin en büyük müzesidir.İşte buradayız.100’e yakın göğüslü hayvan türü var.Yeterince örneğimiz var. Türkiye’deki memelilerin yüzde 70’ini temsil ediyor.Bu tür koleksiyonlar ve müzeler biyoçeşitlilik açısından çok önemli.Avrupalıların dediği gibi Anadolu bir kıta.Bunun nedeni buradaki tür çeşitliliğinin bolluğu.Anadolu’da tür çeşitliliği var. Göğüslü hayvan koleksiyonumuzun amacı bu örnekleri toplayıp uygun formüllerle muhafaza ederek gelecek nesillere aktarmaktır.Mumyalama adı verilen doldurma yöntemi ile iyi muhafaza edildiği sürece bu tür koleksiyonlar ilaçlarla çok iyi bir şekilde muhafaza edilebilmektedir. ve yüzlerce yıl korunabilir” dedi. ARAŞTIRMACILAR BURADA İNCELEME YAPIYOR
Koleksiyonda yaklaşık 53 yıllık bir birikim olduğunu belirten Prof. Çalışmaları sırasında 2 yeni tür ve bir alttür de tespit ederek koleksiyona dahil etti. Kefelioğlu, “Bizden sonraki nesiller, 200 yıl önce, 100 yıl önce hangi canlıların yaşadığını, neler olup bittiğini müzelerden inceleme şansı bulacak. Burası bir anlamda biyo zenginliğimizi aktaran alan. ve biyoçeşitlilik gelecek nesillere.Prof.Dr.Salih Doğramacı ile başlayan bu koleksiyon 1970 yılında başlamıştır.1950’li yıllardan itibaren toplanan örneklerden oluşmaktadır.Yaklaşık 35 yıldır örnek topluyor ve üzerinde bilimsel çalışmalar yürütüyorum.İnceliyoruz. Bu örnekleri yurt dışında ve yurt içinde makale olarak yayınlıyoruz.Şu anda müzemizde topladığım ve dünya için teşhis ettiğim 2 yeni ilaç ve 1 yeni ilaç var.” Alt türleri var. Yani müzemiz, dünyadaki biyoçeşitliliğe de değerli katkılar sağlıyor.”
